Atardamar Hastalıkları
Atardamarlar; kalpten çıkan damarlardır. Temiz kan taşıyan arterlerin toplardamarlara oranla kan basıncı daha yüksektir. Aynı zamanda oksijen ile mineral ve vitamin bakımından zengindir. Atardamar hastalıkları çok çeşitlidir ve bazı atardamar hastalıkları herhangi bir belirti vermeden yavaşça ilerleyebilmektedir. Bu nedenle periyodik kontrollerin aksatılmaması gerekmektedir.
En yaygın görülen atardamar hastalığı; ateroskleroz yani damar sertliğidir. Bu problem insanın doğumundan başlamaktadır ve yaşam tarzına bağlı olarak 40’lı yaşlardan sonra belirti vermektedir. Bu problem; damar duvarının kalınlaşması nedeni ile damar yolunun daralması olarak da ortaya çıkmaktadır. İleri derece ateroskleroz problemlerinde ise tıkanıklık meydana gelmekte ve iç organlarda ciddi oranda hasar oluşmaktadır.
Aorta diseksiyonu ise damar katmanlarının yırtılması olarak tanımlanmakta ve bu durumda acil müdahale edilmediği taktirde hastanın ölüm riski bulunmaktadır.
Bir başka atardamar hastalığı ise anevrizmadır. Balonlaşma olarak da tanımlanan anevrizma, genellikle aort damarında açığa çıkmaktadır. Bu problemin en ciddi belirtisi; rüptüre yani patlamadır. Aort damarının anevrizma sonucunda patlaması hayati tehlike oluşturmaktadır.
Atardamar Hastalıklarının Belirtileri Nelerdir?
Atardamar hastalıkları çok farklı belirtiler açığa çıkarmaktadır. Genellikle problemin bulunduğu bölgede yorulma ya da uzun yürüyüş sonrasında ağrı meydana gelebilmektedir. Aynı zamanda atardamarla ilgili organın bozulması ve işlevini yitirmesi de atardamar hastalığının hem belirtisi hem de sonucu olarak karşımıza çıkabilir. Kalpte ağrı, göğüs ağrısı, nefes darlığı gibi semptomlar ile birlikte böbrek yetmezliği, kladikasyon, felç gibi durumlar da açığa çıkabilmektedir. Dolaşım yetmezliği problemlerinde ağrının yanı sıra zamanla yara açılmaları da meydana gelebilmektedir.
Atardamar Hastalıklarının Tanı Süreci
Kalp ve damar sağlığı kişinin total yaşamını etkileyen önemli alanlardandır. Bu nedenle özellikle risk grubunda olan kişilerin yaşam tarzlarını kalp ve damar sağlıklarını koruma üzerinde düzenlemeleri gerekmektedir. Bununla birlikte özellikle 40 yaşından sonra periyodik kontrollerin ihmal edilmemesi de erken tanı için büyük önem taşımaktadır.
Atardamar hastalıklarının tanı sürecine hasta şikayeti dinlenmekte, aile öyküsü ve genel sağlık öyküsü değerlendirilmektedir. Sonrasında damar haritasının çıkarılması amacı ile renkli Doppler ultrasonografi uygulanmaktadır. Atardamarlarda yapı bozuklukları, tıkanma ya da daralmaların derecesi ve konumunu analiz etmek için ise MR anjiyo, BT anjiyo uygulamaları da gerçekleştirilmektedir. Tanısı konulan hastalık için tedavi planlaması hastanın genel sağlık durumu, yaşam tarzı ve yaşı göz önünde bulundurularak gerçekleştirilmektedir. Atardamar hastalıklarının acil müdahale gerektirdiği durumlar ise genellikle ilk 6 saatte müdahale edilmesi gereken damar travmalarıdır.
Atardamar Hastalıklarının Girişimsel Tedavisi
Atardamar hastalıkları ilaçla ya da açık cerrahi yöntemleri ile de tedavi edilebilmektedir. Ancak günümüzde başarılı sonuçlar elde edilmesi ve konforlu bir tedavi süreci sunması sebebi ile girişimsel tedaviler uygulanmaktadır.
Girişimsel tedavi yöntemlerinde damar içerisine özel olarak geliştirilmiş balon, stent ya da kateterler kullanılmaktadır. Girişimsel tedavi sürecinin alanında tecrübeli cerrahlar tarafından gerçekleştirilmesi gerekmektedir.
جراحة القلب والأوعية الدموية